21 Mayıs 2012 Pazartesi

İstanbul'da #BayraklarFora

İstanbul genelinde şampiyonluktan sonra asılan bayraklardan bir kısmı;

                                               GSTV | Boğaz Köprüsü'ne Bayrak Dikildi

                                                                Boğaziçi Köprüsü


                                                               Galatasaray Meydanı:

Nevizade

Taksim Meydanı,AKM yanı

Tarlabaşı

St.Antuan Kilisesi
İstiklal Caddesi-Tünel
Beyoğlu-Terkos Çıkmazı
Caddebostan
Kadıköy

Kadıköy 2 

Kadıköy 3 

Kasımpaşa 

Laleli 

Laleli 

Unkapanı

Sirkeci 

Taksim Meydanı 

Üsküdar 
Üsküdar

Galatasaray Adası 

Kadıköy 

Pendik 

Tuzla 








6 Mayıs 2012 Pazar

Galatasaray-Beşiktaş Meşale Şov (06.05.2012 @ TT Arena )

Maçın sonlarına doğru ultrAslan tarafından başlatılan ve bütün stada yayılan Meşale Şov..











27 Mart 2012 Salı

Fatih Terim Ayarı Öncesi ve Sonrası

Dün gece televizyon tarihine geçecek bir gece yaşandı.Fatih Terim Telegol programına telefon ile bağlanarak programın yorumcularına verdi veriştirdi.İşin ilginç yanı Terim bağlanmadan önce her konuya giren yorumcular Terim telefonu kapattıktan sonra konu hakkında fazla konuşamamaları oldu.

                                                                       Serhat Ulueren :)
Terim'in konuşmalarından can alıcı bölümler:


- Kişi kendinden bilir işi!


Biriniz savci biriniz yargiç,almissiniz karsinizada bir yalanci sahit asiyorsunuz kesiyorsunuz


-Federasyon kime ne ceza vermiş ki bana verecek!?


Erman dilinin altindaki mesaji biz anlamiyor muyuz saniyorsun?


Erman, madem oyle fikri takip yap; Culio'ya kim GS'a donerse oynar garantisi vermis bul cikar ortaya..


Bu aksam sizin programiniza baglanmamak icin 1 saat direndim ama artik o kadar yalan dolan tavan yapti ki. Ayiptir arkadaslar


Eger biz bir oyuncunun kafasini karistirip galip geleceksek nalet olsun oyle galibiyete...


Nedim bey Orduspor başkanı gibi hareket etmiyor. Bizden oyuncu isterken kuzu gibi. Şimdi bakıyorum resmen suçlanıyoruz.


Nedim Bey, Terim oyuncunun aklini karistirdi dediniz. Beyfendi benim iznim olmasa siz sezon basinda zaten alamazdiniz ki


Galatasaray Kulübü'nü kimse kullandırtmaz Nedim Türkmen'e


Ocak ayini biz transfer donemi ilan etmedik. Yigit, Manisa'da bize karsi en iyi oynayan oyuncu degil miydi??




                                                               Ayarın tamamı için buyurun:)

26 Şubat 2012 Pazar

ultrAslan 3D Koreografi 26.02.2012

Galatasaray-Beşiktaş maçında Türkiye'de yapılmış en iyi 3D koreografi diyebiliriz.

12 Şubat 2012 Pazar

Ultras Nedir part 2

İlk olarak Brezilya'da başlayan bu akım önce Hırvatistan’a, oradan da ‘Ultra’ kimliğinin benimsendiği İtalya’ya uzanıyor. 
‘Ultra’ oluşumlarının temellerinin 1939’da Brezilya sokaklarında atıldığına inanılır. İlk fanatik taraftar grupları ‘Torcida organizadas’ adını İspanyolcada ‘dönmek, kıpırdanmak’ anlamına gelen ‘torcer’den aldı. Statlarda havai fişek gösterileri yapıp büyük bayraklar açan ‘torcida’ saha kutlamalarından sonra kâr amacı gütmeyen ‘seyirciye statlarda daha eğlenceli kutlamalar sunan’ kuruluşlara dönüştü. Torcida kültürünün Avrupa’ya taşınmasına ise Brezilya’daki 1950 Dünya Kupası’ndaki renkli görüntülerden ilham alan Hırvatlar vesile oldu. Tribünlerdeki ‘organize destek’i ülkelerine taşıyan Hajduk Split taraftarları 28 Ekim 1950’de ‘Torcida Split’ grubunu oluşturdu. Bu grup, daha sonra ‘ultra’ olarak anılacak oluşumun Avrupa’daki temellerini attı. 

Her ne kadar Hırvatistan öncülük etse de ultra akımı en çokİtalya’da etkili oldu. Torino taraftarları ‘Fedelissimo Granata’ adıyla kurdukları ilk taraftar grubuyla İtalya’da fanatizm kültürünün tohumlarını attı. Bu grubu, Fossa dei Leoni ve Inter takımının ‘Boys San’ grubu takip etti. ‘Ultras’ adı da ilk olarak 1969’da Sampdoria takımının taraftarlarının, Arjantinli oyuncuları Tito Cucchiaroni’ye ve takıma destek için kurdukları ‘Ultras Tito Cucchiaroni’ ile Avrupa’ya girdi. 
Ultra’ların siyasi eğilimleri de İtalya’nın çalkantılı döneminde şekillendi. Ülkede 1960’ların sonu ile 1980’lerin başındaki sağ-sol çatışmaları yeşil sahalara da yansıyınca Ultra’lar da saflarını seçti. 12 Aralık 1969’da Milano’da 17 kişinin ölümü ve 88 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan bombalı saldırıdan solcu gruplar sorumlu tutuldu. Solcu aktivist Giuseppe Pinelli’nin gözaltındayken ‘yanlışlıkla pencereden düşüp’ ölmesi ve polis memuru Antonio Annarumma’ya suikast düzenlenmesi, siyasi gruplar arasındaki gerginliği tırmandırdı. Inter’in Boys San grubu ve Ultras Tito Cucchiaroni biraz daha sağa eğilirken, Rude Boys Sampdoria sol görüşü benimsedi. 
1979’da, İtalya’nın ünlü Roma-Lazio derbisinde Romatribününden fırlatılan bir işaret fişeği, Lazio tribününde Vincenzo Paparelli’nin gözüne gelip ölümüne neden oldu. 21 Mart 2004’teki derbi öncesinde de Roma taraftarı bir çocuk, polisin kurşunuyla ölünce taraftarlar ve polis arasında sokak çatışmaları çıktı. 2 Şubat 2007’de ise Catania ve Palermo arasındaki ‘Sicilya derbisi’nde bir polisin öldürülmesi ‘futbolterörü’nü yeniden gündeme taşıdı ve ‘ultra’ların tribün gösterileri de eleştirilmeye başlandı. Ancak yine de takımlarını ‘her koşulda desteklemeye hazır’ ultra akımı, başta İtalya’nın komşuları olmak üzere tüm Avrupa’ya yayıldı. Almanya,FransaHollanda ve Yunanistan’da ultra akımının etkisi büyük olurken Britanya uzak kalıp daha çok ‘hooligan’ akımını benimsedi. 

‘Yürüyedur’ UltrAslan ve Tekyumruk 
Türkiye’de bir ‘Ultras’ geleneğinden söz etmek çok mümkün değil. Toplumun ve sokakların son derece politize olduğu 70’li yıllarda bile, tribünlerde kayda değer bir siyasallaşma olmamış, 90’larda ise, yapay bir şekilde sağ-millyetçi grupların zoraki egemenliği altına sokulmuştu. Bu grupların, aslında futbol ve tribün kültüründen bihaber olması, taraftarların tepkisini çekiyordu ve ilk tepki Galatasaray tribünlerinden geldi. Ali Sami Yen’in efsane ‘Kapalı’sının, genellikle iyi eğitimli ve sol görüşlü müdavimleri 90’larda ‘Yürüyedur’ isimli bir grup kurdu ve ‘kurt işaretçi’ lümpenlerden ayrı durdu. 2001’de ise futboltakımının tarihi zirvede olduğu dönemde, Ultraslan’ın kuruluşu gerçekleşti. Ceylan Oteli’nin toplantı salonunda bir araya gelen eğitimli ve sol, demokrat, liberal eğilimli Galatasaraylılar, lümpenliğe ve futbolun giderek endüstrileşmesine karşı bir taraftar kültürünü koruyan ve geliştiren bir tribün amaçlıyorlardı. Avrupa’daki birçok gruba şemsiye olan ‘Ultras’ manifestosu etrafında bir araya gelmeleri bundandı. Ama Ultraslan çok hızlı ‘genişledi’ ve kendisinden beklenen siyasal-toplumsal refleksleri gösteremeyerek koreografileriyle anılan bir grup haline geldi. Hatta ‘Yürüyedur’u ‘sol’ bularak zorla tasfiye etti. 2006’da ortaya çıkan ve geçen yıl TT Arena açılışındaki protestolarla gündeme gelen ‘Tekyumruk’ şimdi Galatasaray tribünlerinde ‘Ultras’ ruhunu temsil eden grup olarak öne çıkıyor. Bu grup son olarak, şike soruşturmasının arapsaçına dönmesine tepki olarak açtığı ‘Rantınız Batsın’ pankartıyla anıldı. Beşiktaş’ın Çarşı grubu da özgün yapısına rağmen Ultras kültürüne yakın. ‘Kara deryalarda bir Fenersin’ sloganıyla tanınan ‘Vamos Bien’ ise F.Bahçe tribününde benzer bir duruş gösteriyor.

3 Şubat 2012 Cuma

Potayı set olarak kullanan Amigo

AEK ' nın ateşli bir taraftar grubu olduğunu biliyoruz ama bu kadarı sanki biraz fazla ?

The Best Pyros on the World

ultrAslan

Çarşı

Şimşekler

ultrAslan

GFB